Günümüz dünyasında ısınma, aydınlatma, yemek pişirme, ulaşım, hayvancılık, endüstriyel işlemler gibi insan faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan karbondioksit miktarı her geçen gün artmaktadır.

Bir kişinin, bir ülkenin veya bir kuruluşun faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan sera gazlarının karbondioksit eşdeğerine karbon ayak izi denir.

Karbon ayak izi terimi , Plassmann ve Edwards-Jones'un çalışmalarından sonra 2010'lu yıllarda literatüre girmiştir. Günümüzde blockchain ve kripto para teknolojileri ile karbon ayak izi konusunda yeni tartışma alanları açıldı.

Madencilik faaliyetleri tarafından tüketilen büyük miktarda enerji, özellikle de blockchain teknolojisi ile ilgili eleştiriler var. Eylül 2022'de gerçekleşen Ethereum birleşmesi, enerji maliyetlerinden tasarruf sözü verdi, peki gerçekten öyle oldu mu? Karbon ayak izi konusunda süregelen tartışmaları göz önünde bulundurarak konunun başından itibaren inceleyelim.

Ethereum, geliştiricilerin Ethereum ağının üzerinde merkezi olmayan uygulamalar (DApp'ler) oluşturmasına olanak tanıyan akıllı sözleşme yetenekleri nedeniyle son yıllarda önemli bir popülerlik kazanan blok zinciri tabanlı bir kripto para birimidir. Bununla birlikte, diğer birçok kripto para birimi gibi, Ethereum'un çalışma kanıtı (PoW) mutabakat mekanizması, yüksek enerji tüketimi ve karbon ayak izi nedeniyle eleştirildi.

Bu endişeleri gidermek için Ethereum topluluğu, Ethereum 2.0 veya Ethereum Merge olarak bilinen büyük bir yükseltme üzerinde çalışıyor. Bu yükseltme, mevcut PoW mutabakat mekanizmasını daha enerji verimli bir hisse ispatı (PoS) mekanizmasıyla değiştirecektir.

Andrey Rudakov — Bloomberg/Getty Images

PoW ve PoS Konsensüsü

Ethereum birleşmesi iki büyük yükseltme içerir: Beacon Chain ve Shard Chains . Beacon Chain, Ethereum 2.0 yükseltmesinin ilk aşamasıdır ve Aralık 2020'de piyasaya sürülmüştür. Ethereum ağının omurgası olarak hizmet eder ve PoS mutabakat mekanizmasını sunar. Shard Chains'in ise gelecekte piyasaya sürülmesi bekleniyor ve işlemleri birden fazla zincire bölerek ağın ölçeklenmesini sağlayacak.

Beacon Chain'de kullanılan PoS mutabakat mekanizmasının, Ethereum'un enerji tüketimini ve karbon ayak izini önemli ölçüde azaltması bekleniyor. Madencilerin işlemleri doğrulamak için karmaşık matematik problemlerini çözmesini gerektiren PoW mutabakat mekanizmasının aksine, PoS mekanizması farklı bir yaklaşım kullanır. PoS mekanizmasında doğrulayıcılar, sahip oldukları Ethereum miktarına göre seçilir ve işlemleri doğrulamaktan ve yeni bloklar oluşturmaktan sorumludurlar. Bu, pahalı madencilik ekipmanlarına olan ihtiyacı ortadan kaldırır ve ağı korumak için gereken enerji miktarını azaltır.

Tahminlere göre, Ethereum birleşmesi ağın enerji tüketimini %99'a kadar azaltabilir. Bunun, çevreciler ve politika yapıcılar için büyük bir endişe kaynağı olan kripto para biriminin karbon ayak izi üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Bununla birlikte, gerçek etkinin doğrulayıcı sayısına ve ağda stake edilen Ethereum miktarına bağlı olacağını belirtmek önemlidir.

Ölçeklenebilirlik ve İşlem Hacmi

Ethereum'un karbon ayak izini azaltmanın yanı sıra, Ethereum birleşmesi ağın ölçeklenebilirliğini ve işlem hacmini de iyileştirmesi bekleniyor. Bu, Ethereum'u hem geliştiriciler hem de kullanıcılar için daha çekici bir platform haline getirebilir ve daha fazla DApp'lerin ve kullanım durumlarının geliştirilmesine yol açabilir.

Ethereum İçin Zorluklar  Merge

Resim Kredisi: Ethereum.org

Ethereum birleşmesi, kripto para biriminin sürdürülebilirliği ve ölçeklenebilirliği için olumlu bir gelişme olsa da, zorlukları da var. Ana zorluklardan biri, PoS mekanizmasının güvenli ve saldırılara karşı dayanıklı olmasını sağlama ihtiyacıdır. Bu, ağın güvenli olduğundan ve potansiyel saldırılara dayanabileceğinden emin olmak için önemli miktarda araştırma ve test gerektirir.

Diğer önemli zorluk, PoW'dan PoS'a geçişin sorunsuz olmasını ve ağın operasyonlarını kesintiye uğratmamasını sağlama ihtiyacıdır. Bu, Ethereum topluluğu arasında koordinasyon ve geçişin düzgün bir şekilde yürütülmesini sağlamak için dikkatli bir planlama gerektirir.

Bununla birlikte, bu zorluklara rağmen, Ethereum birleşmesi, kripto para biriminin sürdürülebilirliği ve ölçeklenebilirliği için ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır. Ethereum topluluğunun kripto para birimi madenciliği ile ilgili çevresel kaygıları ele alma ve daha verimli ve sürdürülebilir bir blockchain ekosistemi yaratma taahhüdünü gösterir.

Ethereum birleşmesi, kripto para biriminin enerji tüketimini ve karbon ayak izini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip olan Ethereum ağı için büyük bir yükseltmedir. PoW'dan PoS'a geçişle ilgili zorluklar olsa da, yükseltmenin faydaları açıktır. Ethereum birleşmesi, kripto para biriminin sürdürülebilirliği ve ölçeklenebilirliği için ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır ve muhtemelen DApp'lerin geliştirilmesi ve Ethereum ağındaki kullanım durumları üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır.